30 Eylül 2010 Perşembe

Hed: HSYK ve Anayasa Mahkemesi Seçimleri, İptal Edilen KPSS'den Farklı Olmayacak

Reklamlar
Hukukun Egemenliği Derneği(hed), Genel Başkanı Erdem Akyüz, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu(hsyk) ile Anayasa Mahkemesi Seçimlerinin Anayasa'da Yer Alan Maddelere Uygun Olarak Nasıl Yapılacağı Konusunda Yasal Düzenlemeler Yapılmadan Seçime Gidilmesi Durumunda Bu Seçimlerin, İptal Edilen KPSS'den Farkı Olmayacağını Savundu.

Hukukun Egemenliği Derneği(HED), Genel Başkanı Erdem Akyüz, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu(HSYK) ile Anayasa Mahkemesi seçimlerinin Anayasa'da yer alan maddelere uygun olarak nasıl yapılacağı konusunda yasal düzenlemeler yapılmadan seçime gidilmesi durumunda bu seçimlerin, iptal edilen KPSS'den farkı olmayacağını savundu.

Akyüz, yaptığı yazılı açıklamada referandumda kabul edilen Anayasa değişiklikleri uyarınca Anayasa Mahkemesi ve HSYK'ya üye seçimi yasa çıkarılması gerektiğini, ancak bu konuda düzenleyici yasalar çıkarılmadığı için bir çok konuda belirsiz durumların olduğu kaydederek, "HSYK'ya seçilebilecek hakimler "birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş' hakim ve savcılar olarak belirlenmiştir. Birinci sınıfa ayrılmamış hakimler hakim değil midir? Henüz birinci sınıfa yükselmemiş savcılar savcı değil midir ki bu hakim ve savcılara seçilme ve kendilerini temsil etme hakkı tanınmamıştır" diye sordu. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı tanındığını, ancak buna ilişkin kanunun çıkmasının iki yılı bulacağını belirten Akyüz, Anayasa Mahkemesi'nin üç daire ve genel kurul haline getirilmesine rağmen, dairelerin görevlerinin belirlenmediğine dikkat çekerek "Düzenlenmeyen ve belirlenmeyen görevler için üye seçilmesinin, hiç bir hukuki dayanağı yoktur" dedi.

Belirlenen adaylar içinde, HSYK ve Anayasa Mahkemesi ile davalı-davacı durumda olanlar, haklarında soruşturma başlatılanlar veya Baro tarafından seçilen adaylar içinde milletvekillerinin bulunması halinde durumun ne olacağının belirsiz olduğuna da işaret eden Akyüz, "Bütün bu ve benzeri soruların yanıtları ve yasal düzenlemeleri yoktur. Bu durumda yapılacak seçimlerin hukuki ve yasal dayanağı olmayacaktır. Seçimlerin durdurulması veya iptali yolunda davalar açılması halinde durum daha da karmaşık hale gelecektir" görüşüne yer verdi.

-"HAKİMLER İÇİN ETNİK VE MEZHEPSEL NİTELİK ARANMAMALI"-

Muş'ta toplanan 16 ilin Baro Başkanlarının Anayasa Mahkemesi üyeliği için ortak aday belirleme çalışmalarına değinen Akyüz şunları kaydetti:

"Anayasa Mahkemesi üyeliği için Muş'ta toplanan 16 İl'in Baro Başkanları, seçecekleri üyenin niteliklerini "Kürt sorununun çözümünde eşitlikçi anlayışa sahip olması' şeklinde belirlemiş ve deklare etmişlerdir. Bu anlayışın çok vahim sonuçlar doğuracağı ve bir üst yargı organı olan Anayasa Mahkemesi ve HSYK'yı çalışamaz hale getireceği açıktır. Yüksek hakimler için aranması gereken nitelikler, etnik anlamda değil, hukuk alanında olmalıdır. Diğer grupların da seçimlerinde "belli bir mezhep veya belli bir cemaat sorununun çözümünü öngören anlayışa sahip' üye istemeleri halinde -ki böyle bir olasılık vardır- yargının ve ülkenin durumunu düşünmek dahi ürkütücü olacaktır. Böyle bir düşünce; adaylarda ve aday seçecek kurullarda değişik pazarlıkları gündeme getirecektir. Gerekli yasal düzenlemeler yapılmadan, Türk Yargısının üst kurullarına üç beş gün içinde yangından mal kaçırırcasına Seçim yapılacak olması bu ve benzeri pek çok sakıncalı duruma neden olacaktır."(ANKA)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder